Dijital Biz Dergisi | Yazar

 

Dr. Erol ÖZGÜNER

 

Ekim 2020

 

 

Uzaktan Toplantı ve Görüşme

 

Aralık 2019 tarihinden itibaren tüm Dünya’yı etkisi altına alan Covid 19 virüsü, beraberinde yeni alışkanlıkları da getirdi. Artık hayatımızın bir parçası haline gelen teknoloji, bu süreçte de önemli çözüm yollarını oluşturdu. Online alışveriş, temassız ödeme, uzaktan eğitim, online spor, online sağlık, online bankacılık… Kısacası Covid sonrası her zamankinden çok daha fazla online terimiyle karşılaşır olduk. İş ve eğitim hayatına da inanılmaz bir kolaylık getiren online görüşmeler sayesinde dünya genelinde birçok toplantı ve eğitim online olarak kolaylıkla gerçekleştiriliyor. İnsanlar herhangi bir sağlık riski ile karşılaşmadan evlerinden eğitimlerine ve toplantılarına katılım sağlayabiliyorlar.

Gerek kamu gerek özel sektör düzleminde değerlendirildiğinde ise, özel sektörün pandemi süreci öncesinde ofislerdeki toplantı odalarını uzaktan bağlantıya uygun halde bulundurarak farklı ofisler arası online bağlantıyı tercih ettiğini, evden veya uzaktan çalışmayı ya hiç tercih etmediğini ya da haftada 1 gün home office çalışma adıyla uyguladığını görüyoruz. Kamuda ise, yaygın ve genel bir uygulamadan bahsetmek mümkün değildi.

Pandemi sonrası ise, belki de 14 Mart – 18 Mart arası ilk ölüm vakasının gerçekleşmesinin ardından çok hızlı bir reaksiyonla hem kamu hem özel sektörde online bağlantılar ile toplantılar uzaktan bağlanılacak şekilde set edilmeye ve çalışma şekli değişmeye başladı. Burada okulların hızla uzaktan eğitime geçmiş olmasının lokomotif görev üstlendiğini düşünüyorum.

Bağlantılar web üzerinden veya masaüstü kurulumlarla tanımlanan programlarla yapılabildiği gibi, çağrı merkezi çalışanları veya işini uzaktan bağlantılarla gerçekleştirmeye çalışan çalışanlar için VPN bağlantıları VDI makinaları adeta kurtarıcı görev üstlendiler. Data kullanımını da paralelinde ciddi oranda artmaya başladı. Toplantı ve görüşmelerin yanı sıra, fuar, konferans vb. etkinlikler thon uzantıları ile sanal ortamda gerçekleşmeye başladı. İşte tam da buralarda fiziksel temasın, yüz yüze iletişimin ne kadar kıymetli olduğunu anlamaya başladık. Öte yandan, çok ciddi toplantılarda bile, baba oyuncağımı gördün mü sesleri ile çocuklarımızın talepleri, suyunuz geldi sesleri ile yaşamın devamına dair, ama aslında önce insan olduğumuzu hatırlatacak süreçleri de beraberinde yaşadık.

Azalan seyahat süreleri, gün içinde daha fazla toplantı veya iş odağı sağladığı için de ciddi bir verimlilik artışı sağlandığı gibi, insanlar evlerinden çıkamadığı için saatlerle sınırlanmayan mesai saatleri oluşmasına neden oldu.

Sonuç olarak bu dönemde çok ciddi iş yükü artışı ve üretimi gerçekleşti ve artık iş yapış ve yaşam şeklimizi değiştirecek bir uzaktan çalışma kültürü oluştu diyebiliriz.

LinkedIn CEO’su Ryan Roslansky geçtiğimiz günlerde bir postunda “uzaktan görüşmeler ve toplantıların sonunda el sallayarak mı yoksa el sallamadan mı ayrılıyorsunuz” diye sordu. 81515 yanıtın %69’u el salıyorum oldu.

Cevapları sizde, ama ben online görüşmelerimi el sallayarak bitiriyorum.