Dijital Biz Dergisi | Yazar

 

İsmail Köseoğlu

Bytedex CEO

 

Haziran 2022

 

Türkiye ve Kripto Varlıklar

 

Türkiye sektör dışında birçok kişi hala farkında olmasa bile kripto dünyasında önemli yer tutan ve diğer ülkelere nazaran nüfusuna göre oldukça fazla kullanıcı barındıran Dünya’da ilk 10 arasında Avrupa’da ise ilk 5’te yer alan bir ülkedir. Türk vatandaşlarının kripto varlıklara olan ilgisi her geçen yıl artmaktadır. Bu noktada önemli veri sağlayıcı platformlar Türk kullanıcılarının hangi kripto varlıklara eğilimli olduğunu günlük olarak paylaşmaktadır. Bu noktada veri sağlayıcılar dünyada kripto varlıklara en fazla ilgi duyan ülkelerin eğilimlerini veri olarak yansıtırken sırasıyla ABD, İngiltere, Brezilya, Hindistan, Filipinler, Endonezya ve Türkiye’ye yer vermektedir.  Dünya’da 196 ülke olduğu düşünüldüğünde kripto dünyasında Türkiye’nin eğilimlerinin sadece yukarıdaki 7 ülke arasında ölçülüp günlük olarak dünyaya servis edilmesi bile Türkiye’nin kripto varlıklar dünyasındaki yerini anlamaya yetecektir. Bu noktadan hareketle Coin Gecko sitesinin 2021 yılı için ülkemizde yaptığı ölçümlerden bazı rakamlar vererek devam edeceğiz.

Çalışmaya göre kripto varlık kullanıcılarının %92’si erkek kullanıcılardan oluşuyor. %4’lük kesim ise kadınlardan oluşuyor. Burada bazı kullanıcıların bazı ödül programlarından daha fazla yararlanmak için eşleri adına işlemler yaptığını da unutmamak gerekiyor. Dolayısı ile kripto varlıkların ülkemizde genel olarak erkeklerin yatırım alanı olduğunu söylemek mümkündür.

Kripto varlık bulunduran kişilerin %91’i 20 ile 49 yaşları arasındadır. Bu oran 20-29 yaş arasında %27, 30-39 yaşları arasında olanlar %41, 40-49 yaş arasında olanlar ise %23 oranındadır. Kripto varlık kullanan kişilerin %77’si üniversite mezunudur. %19’luk kesim ise mesleki lise ya da düz lise mezunudur.

Bu profilin genel kripto eğilimlerine baktığımızda BTC Türkiye’de en çok bilinen kripto varlıktır. %94 oranında BTC bilinirliğini %91 oranında Ethereum takip etmektedir. Kullanıcıların hangi kripto varlıklara genel olarak sahip olduğu incelendiğinde Ethereum, Bitcoini geçmektedir. Bunları Türk kullanıcıların dış borsalara açılmak için kullandıkları USDT takip etmekte ve kalan kısımda ise diğer altcoin tabir edilen Bitcoin dışındaki bilinen kripto varlıklar takip etmektedir.

Ancak iş Türk kullanıcıların bilgi seviyesine geldiğinde enteresan sonuçlar ortaya çıkmıştır. Örneğin merkeziyetsiz finans işlemlerinin temelini oluşturan akıllı kontratların nasıl okunacağının bilinip bilmediği sorulduğunda sadece %13’lük bir kısım tam olarak bunları okuyabildiğini belirtmiştir. Bu durum Türk kullanıcılarının kripto varlıklar üzerinden yapılan dolandırıcılıklara ne kadar açık olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra özellikle kripto dünyasına giren birçok Türk kullanıcının temel bilgilerden yoksun olduğu da bilinmektedir.

Kriptodan Ulusal Güvenliğe giden yol

Türk kullanıcılarının %98’i Türk lirası ile kripto varlıklara ulaşmak için kripto varlık borsalarını kullanmaktadır. Peki ülkemizde en çok kullanılan kripto varlık borsaları hangileridir diye baktığımızda ise şaşkınlık verici bir durumla karşılaşmaktayız. Bugün ülkemizde %50 Pazar payı ile tek bir yabancı borsa hakimdir. Sırasıyla birçok yabancı borsa 2021-2022’de Türkiye pazarına giriş yapmıştır. Bu borsaların şu anda pazardaki seviyesi %80’lerin üzerine çıkmaktadır.

Maalesef birçok yerli borsada grafik ekran bile bulmak mümkün değildir. Birçok altyapı problemleri bulunmaktadır. Türk kullanıcılarının şikâyet sitelerinde yerli borsalar için oluşturulan şikayet sayısı son 2 ayda 10 binin üzerindedir.

Bunun yanı sıra Türk kullanıcılar %85 oranında sosyal medya aracılığı ile kriptolar hakkında bilgi almaktadır. Özellikle yabancı borsaların sosyal medya üzerinde fenomen ya da influencer tabir edilen etki insanları ile anlaşarak doğrudan ve/ya dolaylı reklam kampanyaları ile Türk kullanıcısını kendilerine çekmektedirler. Geçen yıl ülkemizde yaşanan borsa dolandırıcılığı ve diğer irili ufaklı kripto varlıkların alet edildiği dolandırıcılıklar maalesef ülke insanın yerli borsalara olan güvenini silip süpürmüştür. Her geçen gün bakıldığında Türkiye gibi önemli bir kripto pazarı arkasında hangi grupların olduğu bilinmeyen yabancı borsalara kaptırılmaktadır.

Bu noktada iki önemli unsur önemlidir. Tüm borsalarda kara parayla mücadele kapsamında kimlik bilgileri istenmektedir. Bu bilgilerin nasıl kullanılacağı Kullanıcı Verilerinin Korunması Kanunu kapsamında ülkemizde bellidir. Ancak yurtdışı borsalar üzerinde herhangi bir denetim yapılamayacağı için bu verilerin akıbeti belirsizdir. Türkiye’de 10 ila 20 milyon arasında kripto varlık kullanıcı olduğu tahmin edilmektedir. Bu ülke nüfusunun kabaca %15’lik kısmının bugün için verilerinin akıbetini belirsiz hale getirmektedir.

Diğer önemli konu ise ülke insanlarınca üretilen sermaye değerinin kripto varlıklar üzerinden Pazar hâkimi yabancı borsalara akmasıdır. Birçok yabancı kripto varlık borsası yine çeşitli programlarla kullanıcıları vadeli işlemlere yönlendirmektedir. Vadeli işlemler kripto piyasaları gibi sığ piyasalarda çok ciddi kayıplara yol açmaktadır. Yalnızca çok çok az kişi uzun süre içerisinde belirli bir kazanç elde edebilmektedir. Bu kayıp oranı bazı kaynaklarda %97 olarak belirtilmiştir. Vadeli işlemlerde işlemler çoğu zaman diğer tarafın bizatihi borsaların olduğu işlemlerdir. Kullanıcılar borsaların kendileri hakkında her türlü bilgiye sahip olduğunu , yapay zeka yazılımları ile hareketlerinin izlendiğini ve buna yönelik olarak bakıldığında kazanmalarının mümkün olmadığı vadeli yada kaldıraçlı işlemler yürütmektedir. Bu işlemler çok çok büyük çoğunlukla kişiler açısından kayıpla sonuçlanmaktadır.  Burada kaybedilen miktarlar borsalara kalmaktadır. Bugün globalde yer alan ilk 20  kripto varlık borsanın yıllık karı 24 Milyar dolar seviyesindedir. Bu rakam dünyada 196 ülkeden 146’sının her birinin yıllık ihracat gelirinden fazladır.  Acaba bu karın ne kadarı ülkemizden gelmektedir? Bunu bilmiyoruz..

Yapılması Gerekenler..

İlk ve en öncelikli konu global bir bakış açısı ve vizyon geliştirmektir. Bu nedenle uluslarası  geçerliliğe de sahip kripto projelerinin ve kripto barlık borsalarının lisanslama şartları ortaya konulmalıdır. Bu şekilde  Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından ortaya yasal bir alt yapı ivedilikle konulmalıdır ve Türkiye’de işlem gören tüm kripto varlık borsaları içinde bu lisanslama yapılmalıdır.

Kripto varlıkların bir yerden başka bir yere transferinin engellenmesi yada kripto cüzdanlarına yasaklamalar getirilmesi veya denetim altına alınması mümkün değildir. Ancak legal olarak faaliyet gösterecek kripto varlık projelerinden yada kripto varlık borsalarından bunların sahipleri ve yetkilileri kayıt altına alınacak şekilde bir lisanlama mümkündür. Bu Türk borsalarının hem ülkemizde hemde global alanda elini güçlendirecektir. Bugün ABD’de SEC ve Fincen vasıtası ile herhangi bir sermaye şartı  aramadan lisanlama yapmaktadır. Estonya’da ise bu bedel 12.00 Euro civarındadır. Kanada’da 15.000 Kanada dolarıdır. Malta’da kademeli olarak bakıldığında 20.000 Euro ile 150.000 Euro arasındadır. Benzer şekilde İsviçre’de ile 120.000 İsveç frangıdır. Bu örneklerde ortak nokta çok yüksek sermaye gereksinimleri yerine daha çok kara para aklama, terörün finansmanı ve vergi kaçaklığı gibi finansal suçlarla mücadele ön plandadır. Bu nedenle dünya üzerindeki yüzlerce proje buralarda yer seçmektedir. Teknolojilerini, sermayelerini hatta yaşamlarını bu ülkelere taşımaktadır. Ortadoğu’da yasal ve demokratik değerler açısından bakıldığında son sıralarda yer alan ülkelerde bile lisanslamalar yapılmaya başlanmıştır. Dubai bu noktada bu işin merkezi olmaya doğru ilerlemektedir.  Bugün itibariyle dünya 18 binden fazla kripto varlık ve projesi vardır. Türkiye hem yasal anlamda hem de finansal anlamda blockchain projeleri için bir merkez işlevi görmelidir.

Türk kullanıcıları yeni blockchain projelerine erişmek ve olası fırsatları yakalamak için de yabancı borsaları tercih etmektedir. Bugün Türkiye’de 100 üzerinde işlem çiftine sahip borsa yoktur. Ancak Pazar lideri yabancı borsalarda bu rakam 1000 üzerine çıkmıştır. Bir yandan global kripto varlık projelerinin ülkemizde yer seçmesi sağlanırken bu projelerin ilk tanıtıldığı, ilk olarak dünya pazarına sunulduğu yerlerde Türk borsaları olması sağlanmalıdır. Eğer projeler lisanslama şartlarını yerine getiriyorlar ise gerek ön satışa çıkma gerekse alım satıma açılma noktasında herhangi bir zorluk çıkarılmamalıdır. Her bir kripto projesi risklerini birlikte taşımakta ve iyi projeler ayakta kalmakta zamana yenilenler ise yok olmaktadır. Mevcut piyasanın özü budur. Kripto varlıklar merkeziyetsiz olması nedeniyle engellenmeyeceği için bu kullanıcı talebi de engellenemez. Öyleyse bu projelere ulaşım bizim elimizle bizim tarafımızdan öncelikli olarak sağlanmalıdır. Bu olası sakıncaları kontrol etmenin en kolay ve en efektif yoludur.

Türkiye hızla bu gelişime hem devlet hem de özel sektör olarak vakit kaybetmeksizin hazırlanmalıdır. Kripto varlık borsalarımız altyapıları günümüz teknolojilerine uyarlamalı DEFI, NFT, Metaverse, Web3 vb. tüm yenilikçi alanlarda projelerin parçaları olmalıdır. Türkiye’nin kaybedecek 1 dakikası bile yoktur!