Dijital Biz Dergisi | Yazar

 

Prof. Dr. Güner GÜRSOY

S’aide Yönetim Kurulu Başkanı

 

Nisan 2022

 

Finansal Teknolojiler (Fintech)

Finansal Sistemlerde Demokratikleşme

 

Finansal teknolojiler veya kısaca Fintech olarak literatürümüze giren bu terimi daha sık ve etkili bir şekilde görmeye devam ediyoruz. Neden finans ve teknoloji bu kadar yakın iki arkadaş oldular? Bu ihtiyaç nereden çıktı? Nereye evriliyor Fintech ve gelecekte nasıl bir resim bizim bekliyor?

Fintech; Finansal hizmetlerin hedef odaklı sektörel çözüm algoritmalarının, mobil ve bilişim teknolojileri kullanılarak geliştirilmesi ve son kullanıcılara toplam paket yaklaşımıyla sunulabilmesidir. Bu tanımın alt kırılımlarına bakıldığında birinci unsurun finansal hizmetlere ilişkin sektörel ve son kullanıcıya yönelik çözümler oluşturulması vurgusu olduğu görülür. Demek ki mevcut klasik ve gelenekselci finansal yapı son kullanıcıya yönelik esnek ve hap çözüm paketleri sunmakta yavaş kalmış ki bunun açığını Fintech çözümleri doldurmaya çabalıyor. Bu haliyle bakıldığında aslında finansal hizmetlerin son kullanıcıya, yani tabana çözüm odaklı yayılmasını finansal hizmetlerin teknoloji aracılığıyla demokratikleşmesi olarak tanımlamak çok da yanıltıcı olmayacaktır.

Bu arada finansal yapıyı da eleştirirken haksızlık yapmayıp, küresel ve lokal ekonomilerdeki dalgalanmalar, pandemi dahil pek çok küresel krizlerin ve savaşların etkisi altında sürdürülebilirliğini korumaya çalıştığını unutmamak lazım. Eğer mevcut regülatif finansal yapı Fintech’lerin arkasına geçip destek vermese bugün bu kadar yaygın olamazdı.

Fintech’lerin gelişmesinde ve sayılarının artmasında ana itici gücün, mobil teknolojiler, blokchain, akıllı telefonlar ile iletişim teknolojileri gibi teknolojiler olduğunu vurgulamak lazımdır. Kripto para dünyasında ilk marka olan bitcoin, finansal dünyalarda algı ve paradigmaları kırarak, merkezi bir otoriteye bağlı olmadan tabana yayılmış sahiplilikle de bir paranın kabul görebileceği gerçeğini ispatlamıştır. Bugün 2 trilyon USD yakın değere sahip 15,000’den fazla kripto paranın üretilmiş olması, bu alanda ne kadar fazla talebin olduğunu ve alışılagelmiş para sistemlerinin kendilerini sorgulaması ihtiyacını ortaya koymaktadır.

Kripto paralar ve Fintech çözümlerin ülke sınırlarını aşan çözümler sunuyor olması, ülke bazlı para sistem ve politikalarının yetersiz kalmasına yol açarken, uluslararası tedavülde olan genel kabul görmüş paralar ile ilgili de farklı sınırlamalar da Fintech çözümlerini zorlamaktadır. Bu sınırlamaların başında doların serbest dolaşımı ile ilgili monopolistik kontrol getiren SWIFT en çok eleştirilenlerden olup, buna alternatif üretmek için, havuz sistemine dayalı uluslararası para transfer çözümleri gittikçe yaygınlaşmaktadır. Para aklama ve para akışlarında legal olmayan kullanımların önüne geçme çalışmalarına saygı duymakla beraber, bunun bireysel transferler ile uluslararası ticaretin önünde engel olmaktan çıkarılması gerekir. İşte bu noktada kripto para sistemleri gittikçe öne çıkmaktadır. Kripto paralar, regülasyon içinde yerini bulup, kabul gördükten sonra -ki kaçınılmaz olarak bu olacak- o zaman Fintech dünyası çok daha farklı bir ivme kazanacaktır.

E-para şirketleri elektronik cüzdan kullanımıyla, ödeme sistemlerine farklı bir kolaylık getirmiştir. TCMB onaylı aktif elektronik para şirketlerinin sayısı 29’a ulaşmış bunun en az iki katı kadar başvuru da sırada beklemektedir. Bu şirketler Fintech çözümleri için daha esnek ve hızlı çözümler sunabildiği için avantajlı bir konumdadır. Fintech çözümlerinin hizmet ölçekleri daha düşük olduğu için bankaların bunlara odaklanmaları maliyet etkin olmazken, Fintech’ler e-para çözümleri ile fark yaratacak şekilde konumlanmaktadır. Ancak bu noktada Fintech çözümlerin, e-para kurulumu ile ilgili akılcı yaklaşımları öne çıkarmaları kendi menfaatlerine olacaktır. E-para şirketlerinin regülasyon dışında kendi iç etik yaklaşımlarda hassasiyet göstermeleri sektörün geleceği için çok önemlidir. Son regülasyon ile sadece TL işlemler ile sınırlandırılan Fintech’lerin, merkezi otoritelerden onay alarak yabancı paralar ile cüzdan açıp işlem yapabilme haklarının kazandırılması, Fintech’lerin önünü açacaktır. NFT dijital olarak mülkiyet haklarının paylaşımına imkân sunan ve varlıkların menkul kıymetleştirmesinden başka bir şey değildir ve uygulamaların daha da artmasını beklemekteyiz. Mevcut yapı içinde e-para Fintech çözümleri aslında kapalı sistemde token yapısını barındıracak şekilde mimariler oluşturmaktadır. Merkezi otoritelerce yetkilendirildiklerinde, e-para ve Fintech çözümlerinin kripto para birimlerine kolaylıkla endekslenebilecek olmaları, blokchain kripto para dünyasına farklı bir açılım katacaktır.

Sonuç olarak; Fintech dünyası sınırları aşan ve son kullanıcı gruplarına inovatif çözümler sunabilme yeteneği sayesinde hayatımızın içinde çok daha fazla olacaklar.