Özel Röportaj

Ersin UYAR

HPE Aruba

Ülke Müdürü

Eylül 2019

 

Ersin UYAR: “Dijital Dönüşümün Merkezindeyiz”

 

Kısa bir süre önce yayınlanan Forrester New Wave Raporu, Aruba’nın kablosuz ağ dünyasının tartışmasız tek lideri olduğunu ortaya koydu.

2015 yılında dünya devi HPE’nin bünyesine geçtikten sonra sektörde daha da güçlenen Aruba tasarladığı ağlarda yüksek performans ile uçtan uca güvenliği sağlıyor.

 

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Bilgisayar Mühendisliği lisans, İşletme yüksek lisans, Tarih Bilimi lisans mezunuyum. Alcatel Teletaş, Borusan Telekom, Cisco Systems, HP Network şirketlerinde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundum. HPE Aruba Ülke Müdürü olarak görev alıyorum.

Şirketiniz, sektörünüz ve faaliyet alanlarınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba çeşitli ölçeklerdeki kurumların IT ihtiyaçlarını uçtan uca destekleyecek kablolu ve kablosuz ağ çözümleri sunuyor. IT ihtiyaçlarının hızlı ivmelenmeyle artış gösterdiği günümüz kurumlarının çıktıkları dönüşüm yolculuklarında kendilerine rehberlik edecek, sunduğu çözümlerle onları tamamen mobil bir platforma taşıyacak en büyük içeriği sağlayan üreticiyiz.

1 Kasım 2015 yılında resmi olarak tamamlanan satın almadan sonra HPE bünyesine geçen Aruba; kurumların teknolojik yatırımları ışığında toplam sahip olma maliyeti bakımından kablolu ve kablosuz ağlarda sıfır lisans maliyeti, üretici bağımsız çözümleri ve ömür boyu garantili ürün tedariği ile katma değerli hizmetler sunuyor.

HPE Aruba olarak, var olduğumuz network içerisindeki tüm uç cihazların güvenliğini sağlayacak önemli çözümlerimiz ile işletmelerin siber güvenlik altyapıları için Yapay Zekâyı da süreçlere dahil edip hem makine öğrenmesi yöntemi ile yaşanacak sorunların saldırılar öncesinde tespit edilmesi, hem de tespit edilen sorunların giderilmesi için çözümler sağlıyoruz.

Günümüzde CIO’ların ağ ve güvenlik perspektifi ile genellikle karşılaştığı problemler, ağa ve onun sağlığına ilişkin içgörü oluşturmak ve bugünün bir gerekliliği olarak aralıksız devam eden bir çalışma temposu sürdürebilmenin merkezinde konumlanıyor. Hızlı tespit ile ağı etkileyen sorunların belirlenmesi ve ağ bakımı, kullanıcı davranışı hakkında kapsamlı bir görü elde etme, tehditlerin erken tanımlanmasına destek ve buna ilişkin analizler CIO’ların karşılaştığı zorluklar ve ihtiyaç duyduğu unsurları oluşturuyor.

İşte tam bu noktada Aruba olarak tüm C level yöneticilerimize danışmanlık ve destek hizmetleri sağlıyoruz.

 

Dijital Dönüşüm konusunda görüşleriniz nelerdir? Sizce Türkiye dijital dönüşümde hangi aşamada? Şirketiniz hangi aşamada, planlarınız nelerdir?

Transformasyonu öncelikli olarak dijitalleşme ve dijital dönüşüm arasındaki farkı ortaya koyacak şekilde ifade etmekte fayda görüyorum.

Dijitalleşme herhangi bir işin, servisin dijital hale dönüştürülmesi veya dijital ortamlarda farklı iş modelleri ile sunulmasıdır. Bu yüzdendir ki dijitalleşme hem akıllı olmak hem de bağlı olmayı gerektirir. İşte bu noktada iş süreçlerinin dijitalleşmesi dijital dönüşüm olarak aktarılmaktadır, aslında bu bir dijital dönüşüm değil dijitalleşmenin kendisidir.

Dijital dönüşüm ise teknolojiden önce müşteri ile başlar ve içerisinde insan olan ve müşterilerin alacağı hizmeti sürtünmesiz hale getiren tanımın kendisidir.

Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir dijital dönüşüm yaşanıyor. Türkiye’de kurumların %67’si şimdiden dijital dönüşüme adım atmış durumda ve %23’ü de bu dönüşüme girmek istediklerini belirtiyorlar. Türkiye’de işletmelerin büyük bir kısmı dönüşüm için sağlam bir irade ortaya koyuyorlar. İşte bu noktada bizler bu dönüşümün ne anlama geldiğini, hangi teknolojilerin öncelikli olarak işe yaradığını kendini ispatlamış çözümler ile gündeme geldiğini gözlemlemekteyiz. Türkiye’de teknik olarak çok fazla yetkin ve gelişmiş insanların olduğu bir ortam bulunuyor ve bu sayede Türkiye’de dönüşüme öncelik eden birçok kurum ve isim var…

Dijital dönüşüm, şirketlerin günlük operasyonel ağ işlerine harcadıkları zamanı onlara geri kazandırıp bu zamanı asıl harcamaları gereken yere yani inovasyona ayırabilmelerini sağlayan bir dönüşüm sürecidir. Bu süreçte işletmelerin yöneticileri çıktıkları bu yolculukta, doğru, güvenilir, vaat ettiklerini yapabilen teknolojileri ve çözümleri terzi usulü müşterinin ihtiyaçlarına göre şekillendirebilen üreticiler ile iş birlikteliği içerisinde yürüttükleri sürece ulaşılmak istenen optimum noktaya ulaşabilirler. HPE Aruba olarak bizler, hem altyapı katmanında hem de ağ altyapılarına asıl dinamikliği “gerçek zamanlı programlanabilirliği” yani esnekliği sağlayabilen yazılım katmanında sunduğumuz ürün ve çözümlerle müşterilerimizin bu yolculuğunda kesintisiz olarak destek veriyoruz. Hem yurtiçi hem de yurtdışı pek çok kurum ve şirkette kurmuş olduğumuz ürün ve çözümlerimizin hatasız, efektif ve en yüksek performans seviyelerinde çalıştığını görmek HPE Aruba olarak bizim en büyük referansımızdır.

 

Sizce Dünyayı değiştirecek teknolojiler nelerdir?

Dünyayı değiştireceğine inandığım ve sıkça gündeme gelen iki konu var ki bunlardan biri Yapay Zekânın gücü, diğeri ise blockchain teknolojisi…

Makine öğrenme teknolojisinin gelişmesi, ağ güvenliği pazarı için büyük fırsatlar sunuyor. Bu gelişimi tanımlamak kolay değil, ama biz buna inanıyoruz. Makine öğrenimi başlangıçta zor gelebilir. Uygulayabileceğiniz algoritma ve modellerin sayısı iki elinizin on parmağını geçmez. Her şey zamanla elde edeceğiniz yeteneklerle ilgilidir. Bu aslında verileri bir algoritmaya nasıl bağlayacağınızı bilmek değil, neyi başarmak istediğinizi, hangi verileri kullanmak istediğinizi ve hangi sonucu aldığınızı anlamaktır. Bu yinelenen bir süreçtir ve kullanmakta olduğunuz makine öğreniminin türüne bağlıdır.

İnternet, ticareti bilinenin ötesine sadece satış değil aynı zamanda işletme ve müşteri iletişimi açısından da değiştirdi. Farklı finansal araçlar ile mobilitenin hayatımıza girmesi de internetin gelişimini oldukça etkilemiş oldu. Blockchain de internet gibi çok köklü değişiklikleri getirdi ama herhangi bir platformdan çok, birçok teknolojinin bir araya geldiği platformlar ve uygulama alanları oluştu.

Blockchain teknolojisi tamamen güven üzerine kurulu bir platform olmayı hedefliyor ve tedarik zinciri finansmanı, kredi borç alma verme, kişiler arası ödeme vs. konuları ile de sıkça gündeme geleceğini göreceğiz.

Blockchain’in uzun vadede etkileyeceği en önemli sektörün kamu sektörü olacağını, oylama, nüfus kayıtları, kamu harcamaları, sosyal güvenlik konularında aktif olacağını; sonrasında da finansal servisler, sağlık, perakende ve lojistik sektörlerin de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Burada en önemli hususun Yapay Zekâ, AI teknolojik gelişmelerinin Blockchain’e katacaklarının yanısıra ortaya çıkacak yeni iş modellerinin dönüşüme öncelik edeceğini öngörüyorum.

 

Siber Güvenlik konusunda görüşleriniz nelerdir? Sizce Türkiye Siber Güvenlikte hangi aşamada? Şirketiniz hangi aşamada, planlarınız nelerdir?

Aruba ve Ponemon Enstitüsü’nün bu yıl ortaklaşa gerçekleştirdiği bir araştırma şunu ortaya koydu: Veri ve yüksek değerli varlıkları koruma yolunda, makine öğrenimi ve diğer Yapay Zekâ tabanlı teknolojiler içeren güvenlik sistemleri, kullanıcıları ve IoT cihazlarını hedefleyen saldırıları saptayıp durdurmada vazgeçilmezler.

Çoğu kurum hala gelişmiş ve hedefe yönelik saldırıları durduramaz durumda, birçoğu savunma silahlarının tam değerlerinin farkında değiller.

IT güvenlik ekiplerinin çoğunluğu, şirketlerinin genel güvenlik stratejisindeki en önemli boşluğun giriş noktası olarak IoT cihazlarını kullanan saldırıları belirleyememeleri olduğuna inanıyor. IoT cihazları güvenli değildir ve en basit IoT cihazı bile bir tehdit oluşturabilir. Ağ trafiğinin sürekli izlenmesi, kapalı devre tespit ve yanıt verme sistemleri, IoT cihazlarının kendi grupları arasındaki davranışsal anormalliklerinin belirlenmesi, networkleri daha iyi korumak için en etkili yaklaşımlardır.

 

2019 yılında güvenliğimizi tehdit edecek siber saldırı öngörüleri, bireylerin ve kurumların dikkat etmesi gereken noktalar ve gelişen yeni teknolojilerle (yapay zekâ, bitcoin, otonom sürüş vs.) bizi ne gibi tehlikeler bekliyor?

Güvenlik tehditlerinin büyük bir kısmı dışarıdan olmakla beraber, içeriden gelen tehditler, e-posta ve diğer yollarla erişim sağlanması gibi, günümüzde artık bir numaralı tehlike olma yolunda ilerliyor. Bu tehditlerle mücadele etmek için Aruba olarak güvenlik çözüm hizmetlerimizi kurumlara sunmaya odaklanıyoruz. Güvenlik Operasyon Merkezi’ni yönetmek üstün efor gerektiren bir durum. Sanırım Yapay Zekâ yalancı pozitif oranını düşürmeye oldukça yardımcı olacak. Yapay Zekâ ve makine öğrenimi bu alanda büyük bir trend olacak. Büyük kurumların IT birimleri yeni nesil güvenlik çözümleri hizmetlerine oldukça ihtiyaç duyuyor. Uçtan uca tüm altyapının güvenliğinin sağlanması çok önemli, güvenlik herkesin gündeminde öncelikli olarak yer alıyor ve dolayısıyla bütçeler de oraya aktarılıyor.

 

Nesnelerin İnterneti konusunda görüşleriniz nelerdir? Sizce Türkiye Nesnelerin İnternetinde hangi aşamada? Şirketiniz hangi aşamada, planlarınız nelerdir?

Kurumların IoT’yi genel operasyonlarda gittikçe daha fazla benimsemesi ile birlikte Gartner geçtiğimiz yıl 5 milyondan fazla yeni nesnenin her gün ağlara bağlandığını ve 2020 yılına kadar toplam 21 milyar cihazın bağlanmış olacağını öngörüyor. Bu çok fazla nesne iken günümüzün IoT öyküsünün sadece bir bölümünü oluşturuyor. Intelligent Edge, Akıllı Erişim Katmanı artık tüm verilerin toplandığı ve yorumlandığı yerler olarak kabul ediliyor.

IoT HPE Aruba özelinde en kritik öneme sahip kavramlardan bir tanesidir. Yaşadığımız döneme ve güncel gelişmelere ayak uydurabilecek akıllı çözümler ile müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıran özellikle lokasyon bazlı teknolojiler, Aruba’nın sunmuş olduğu en önemli çözümler arasında yer alıyor. Bizler şirket altyapılarındaki IoT cihazların dahi sistem üzerinde takibini yapabilir ve IoT cihazları ile çeşitli politikalar üretebilir durumdayız.