Uygun Adım Geleceğe: Ar-Ge ve İnovasyon

 

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan, ‘TSKB Bakış’ isimli rapor serisi “Uygun Adım Geleceğe: Ar-Ge ve İnovasyon” adlı çalışmayla devam ediyor. Rapor, son 30 yıldaki gelişmelerin bilgi ve teknolojiyi ekonomik değer yaratımının önemli parçası haline getirdiğini, bilgi temelli bir ekonomi oluşturabilen ülkelerin ise uluslararası rekabette üstünlüğü yakaladığını vurguluyor.

 

Makroekonomi, kalkınma iktisadı ve sektörel dinamiklere yönelik araştırmalar gerçekleştiren TSKB Ekonomik Araştırmalar, son raporunda Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkış çabalarında Ar-Ge ve inovasyonun önemine dikkat çekiyor. TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Cem Avcıoğlu tarafından kaleme alınan “Uygun Adım Geleceğe: Ar-Ge ve İnovasyon” başlıklı raporda, yeni bilgi üretme sürecinin motoru olan araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin ekonomik büyüme performansını korumak ve geliştirmek isteyen ülkeler için büyük önem taşıdığına yer veriliyor. Ar-Ge harcamalarının Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranı olarak ifade edilen Ar-Ge yoğunluğu göstergesinde bugün itibarıyla ilk 10 sırada bulunan ülkeleri de değerlendiren rapor, bu ülkelerin 1998-2017 yılları arasında yatırım yoğunluklarını ortalama %30 oranında arttırarak %3,2’ye taşıdıklarına dikkat çekiyor.

Türkiye’de yüksek ekonomik büyüme performansının kalıcı ve kapsayıcı hale gelmesinde bilgi yayılımının artırılmasının ve yüksek teknoloji ürünlerin toplam üretim içindeki payının yükseltilmesinin temel belirleyiciler olacağını ortaya koyan rapor, küresel finansal krizi takip eden dönemde Türkiye ile gelişmiş ülke ekonomileri arasındaki gelir yakınsamasının yavaşladığına işaret ediyor.

Raporda yer alan bilgilere göre, inovasyon odaklı ürün üretme becerisinin geliştirilmesinin, ihracat gelirlerinin yükseltilmesine katkı sunması bekleniyor. Türkiye kilogram başına 1,32 dolar ihracat geliri elde ederken, Çekya ve Polonya gibi gelişmekte olan Doğu Avrupa ülkelerinde ise bu rakamın 2 doları aştığı görülüyor.

Raporu hazırlayan TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Cem Avcıoğlu, Türkiye’nin 2017 yılı itibariyle %0,96 olan Ar-Ge yoğunluğunun, henüz %1,78 olan yüksek gelirli ülkeler ortalamasının altında kalmakla birlikte son 20 yılda istikrarlı tırmanışını sürdürdüğüne dikkat çekiyor. Yetenek yoğun, inovatif bir imalat sektörünün temel taşının Ar-Ge yatırımları olduğuna değinen Avcıoğlu, “Bu konuda süregelen çabaların başarılı olması halinde hem büyümenin sürdürülebilirliği hem de istihdam koşullarının iyileşmesi açısından önemli gelişim kaydedilecek” diyor.