Yazar

Dr. Mustafa Özgür GÜNGÖR

 

 

Şubat 2019

 

Rafine Bilgi ve Rekabetçi Teknoloji

 

Yeni Teknolojileri Anlamak ve Üretmek için Ar-Ge ve İnovasyon Gereklidir.

 

Geleceği şekillendirecek bazı önemli teknolojilerin son birkaç yıl içinde oluşan popülerliği aslında onların daha çok kişinin ilgisini çekmesinden daha önemli bir konuyu işaret etmektedir. İnsanlar bu gelişmelere duyarlıdır, çünkü bunların iş yaşamlarını hızlı ve yıkıcı şekilde değiştirme ihtimallerini görmektedirler. Bu konular (endüstri 4.0, yapay zekâ, robotik teknolojileri, nesnelerin interneti, otonom cihazlar gibi), kabul edilse ya da edilmese de dünyayı değiştirmekte olacaklar ve bunları iyi anlayarak gerekli ilerlemeleri göstermeyen topluluklar bunları satın alıp tüketenler olmaya mecbur kalacaklar. Bunun da maliyeti büyük ihtimal ile oldukça yüksek ve bilgi birikimini temin etmek zor olabilir.

Bu kavramların her birinin gelişimi yeni olmamakla birlikte; giderek kolaylaşan yazılım geliştirme süreçlerinin, minyatürleşen cihazların, uygulanabilirlik alanlarındaki ve iletişim altyapılarındaki gelişmelerin ve en önemli bileşeni olarak kullanıcıların teknoloji tüketimindeki ilgi ve alışkanlıklarının dönüşmesini görmek durumundayız. Önüne geçişin zor olduğu bu güçlü hareketin muhtemel sonuçları bu kavramların ticarileşecek şekilde gelişimi ve gündelik hayata etki etmeleri olacaktır. Sadece sanayi ve ticaret değil aynı zamanda sosyo-ekonomik alanlar ve çok sayıda sektör kaçınılmaz olarak etkilenecek. Dolayısı ile toplumdaki bireylerin bunları sadece tüketmek için değil üretmek için de eğitilerek hazırlıklı olmaları sağlanmak zorundadır. Hali hazırda popülerleşen her konu gibi bunların çok konuşulduğunu ancak tam olarak kavranmadığını, hatta düzgün yorumlanamadığını net olarak görüyoruz. Bu, toplum için çok kritik bir illüzyon oluşturuyor.

Öncelikle bu illüzyonun topluma gerçek aksiyonları almak konusunda daha da geç kalmamak amacıyla giderilmesi gereklidir. Basitleştirilerek anlatılmaya çalışılan “Endüstri 4.0” ve “Yapay Zekâ” doğru olmaz. “Otonom Cihazlar” ya da “Yazılım Üretimi” kavramları daha uzun zamandır bilinse de tam olarak ne kadar zorlu bir beceri, bilgi birikimi ve hızlı gelişimlerine adaptasyon olduğu anlaşılmadığından, kolay denemez. “Nesnelerin interneti” ve “robotlar” gibi fantastik film hikayeleri ile tanımlanmaması gereken gelişmeler var.

Özetle, toplumumuz, şirketlerimiz ve her birimiz bireysel olarak bu teknolojilerin ne olduklarını, nereye ilerlediklerini ve nasıl üretebileceğimizi tam olarak anlamak zorundayız.

Bu noktada araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri bunları daha iyi anlamak ve üretime geçmek için; “inovasyon” ise bunların küresel olarak ticarileştirilmesinde ve en azından bazı niş konularda dünya liderliğine oynamamız için gerekli temel unsurlardandır. Günümüzde, bilgiye erişimin kolaylaştığı düşünülse de aslında rafine (yıllara dayanan, deneyimleri barındıran) ve işlevsel bilgiye o kadar kolay ulaşılmaz, bunun bir süreçten geçirilmesi ve üzerinde kolektif olarak düşünülmesi gerekir. Hatta, kolay ulaşılan bilginin herkese aynı uzaklıkta olması, bunun rekabetçiliğini yok eder. Dolayısı ile firmaların ve bireylerin araştırmacı olarak rafine bilgi ile geliştirme yapmaları beklenmeli. Elbette ki her Ar-Ge faaliyetinin ticarileşmesi zorunlu olmamakla birlikte, küresel olarak satılabilecek katma değeri yüksek ürünler için Ar-Ge’nin inovasyon fikri ile başlatılması ya da sonuçlarının inovasyon ile güçlü bir ticarileşme potansiyeline dönüştürülmesi gereklidir.